25 Temmuz 2011 Pazartesi

Vinkara bir ilke imza atıyor

Kızılırmak kıyılarından uluslararası alanda başarılara...

Geçtiğimiz hafta Kalecik’te meslektaşım, BAK Şarapları Üretim Müdürü Çağlar Gök ile birlikteydim. “BAK Şarapları” Kızılırmak kıyısında, 540 dönüm arazi üzerine 420 dönümü bağ ile kaplı modern bir şarap üretim tesisi kurmuş. Doğrusu Kalecik’te bu denli büyük bir yatırım insanı etkiliyor. Sadece yatırım da değil, yukarıdan bağların arasından kızıl ırmağın akışını izlemek de büyük zevk.

Firma adını, Bike, Ardıç ve Kaan kardeşlerin isimlerinin baş harflerinden alıyor. Ancak, şarap markası olarak Kalecik Karası’nı da çağrıştıran “Vinkara”yı kullanıyorlar. Çağlar Gök, deneyimli bir mühendis ve İtalyan danışman Signor Marco Monchiro ile uyum içinde çalışıyor. Bu uyum, son yıllarda uluslararası boyutta önemli başarılar getirmiş. Vinkara, 2010 ve 2011 yıllarında yapılan uluslararası yarışmalarda 25’in üzerinde madalya almış.

Kalecik Karası’ndan şampanya
Çağlar’a, ilk göz ağrım “Kalecik Karası” için ne düşündüğünü sordum. Çok önemli projeleri olduğunu söyledi. Aslında, hemen açıklamak istemese de, ısrar edince, yakında “Kalecik Karası”ndan şampanya yöntemine göre üretilmiş, 2009 üretimi Türkiye’nin ilk “Şampanya Yöntemi Doğal Köpüren Şarabı”nı piyasaya sunacaklarını belirtti. Kalecik Karası üzümünün zengin aromatik yapısı nedeniyle ilginç olabilecek bir deneme. Sabırsızlıkla bekleyeceğimi söyledim...

Mahzende bir fıçının önüne geldiğimizde Çağlar, kadehleri değiştirmemiz gerektiğini ve özel bir şarap tadacağımızı söyledi. Şarabı hemen tanıdım. İtalyanların ünlü tatlı şarabı “Passito”yu, aynı yöntemle, Kalecik Karası’ndan üretmişler. Şarap henüz çok genç, ancak en az İtalyan örneği kadar başarılı olabilecek gibi görünüyor. Zaten 2013’ten önce piyasaya sunmayı düşünmüyorlar.

“Passito”yu İtalyanlar özellikle Verona yakınlarındaki “Soave” bölgesinde “Valpolicella” üzümlerini saman hasırlar üzerinde belli düzeye kadar kurutarak elde ediyorlar. Yüksek şeker içeren şıra, yavaş fermantasyonla uzun bir süreçte şaraba dönüyor ve uzun süre meşe fıçılarda eskitildikten sonra piyasaya sunuluyor. Tabii, alkol derecesi yüzde 14-15’e çıkıyor. İtlaya’da iki önemli Passito var: Amarone della Valpolicella (sek), Reciota della Valpolicella (tatlı). Passito’lar da güneşin etkisiyle karamel aromalar bütün güzelliğiyle algılanıyor ve özellikle çikolata ve kakaolu tatlılarla birlikte alınıyor. Kısaca, Passito doğal tatlı bir şarap...

Mahzen serisi
Gezimizde firmanın yeni etiketi ve dizaynıyla piyasaya sundukları “mahzen serisi”ni de tattık. Bu seride üç önemli şarap üretmişler:

Mahzen Chardonnay 2009: 14 ay Burgonya tipi meşe fıçılarda eskitilip, 2 ay şişede bekledikten sonra piyasaya sunulan şarap, canlı, sarı renkte, ön burunda vanilya, bal peteği ve olgun tropikal meyvelerin algılandığı, damakta dengeli ve oldukça kalıcı, tipik bir Chardonnay örneği, Burgonya “Chardonnay”sinden çok, yeni dünya tarzı bir şarap izlenimi veriyor.

Mahzen Kalecik Karası 2009: Kalecik Karası’ndan 14 ay süreyle Burgonya tipi fıçılarda geliştirilerek elde edilen, ön burunda ahududu ve siyah kiraz aromalarının, damakta vanilya, kırmızı meyveler, hatta çikolata aroması veren, asitçe zengin, dengeli ve diri bir şarap. Kuzu eti ve keçi peynirleriyle çok iyi uyum gösterebilir.

Mahzen C. Sauvignon-Merlot-Siyrah 2009: Kanada’da önemli bir ödül alan bu şarap, ön burunda siyah kiraz, çikolata, damakta ise karabiber, kırmızı meyveler ve toprak tonlarından oluşan kompleks bir yapı gösteriyor. 14 ay süreyle Bordeaux tipi fıçılarda olgunlaştırılmış. Izgara etlerle iyi uyum gösterebilecek, eskitmeye uygun, güçlü bir şarap.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder