11 Ekim 2012 Perşembe

Octoberfest’te Kadehler Tokuştu..



Almanya’da bira bir gelenek. Ekim ayı ise Bira festivalinin (Octoberfest) mevsimi.. Her yıl, Bavyera’nın başkenti Münih’te kutlanan festival “bira”nın önemli  simgesi. Festivale ortalama her yıl 6 milyondan fazla kişi katılıyor… Münih Belediye Başkanı’nın büyük bir bira fıçısına çeşme çakmasıyla başlatılıyor ve yılın taze birası “ Maß”  adı verilen litrelik özel bira bardağıyla önce Belediye Başkanına sunuluyor.. Sonrasında da festival start alıyor ve katılımcılar “bira” mevsimini açıyorlar.. Sokaklar, müzik ve dansla doluyor.. Bu yıl Münih’te 179. Octoberfest 22 Eylül’den, 7 Ekime kadar kutlandı..Binlerce Alman ve diğer Avrupalı, sokakları doldurdu.. Tabii, önemli bir turizm geliri de kente geldi..Taze biralar su gibi tüketildi..
 Bir kültür içkisi olan Bira neden bu kadar önemli ? derseniz. Ben de, dünyanın en eski gıdalarından bir olduğunu ve insanlık tarihi ile birlikte geliştiğini söylerim.    

Bizde de Octoberfest’ler var..

Aslında Octoberfest Alman geleneği olsa da sonrasında Avrupa’nın birçok ülkesinde benzer festivaller kutlanıyor.. Bizde bu işin öncüsü ise Efes Pilsen.. Bu yıl da Almanların büyük rağbetine uğrayan Antalya’da önce  Belediyenin de katkısıyla 24-25-26 Eylül’de bira festivali yapıldı. Oldukça büyük ilgi gördü. Sonra da, Swisotel- Grand Efes Balo Salonun’da şef Wolgang Goedl’in mönüsüyle, 5-6 Ekim tarihlerinde “Octoberfest-İzmir” kutlandı. Aslında, kişi başı yıllık tüketimin en yüksek içkisi olan ve Efes Pilsen gibi sektöründe dünyaya uzanan bir dev yarattığımız ülkede çok daha büyük organizasyonlar yapmalıyız. Aslında, Orta Avrupa kültüründe bir içki değil, yemek tamamlayıcısı.. Hatta, dozunda tüketildiğinde  yararlı olduğundan “sıvı ekmek” olarak da adlandırılıyor..

Önce Bira, sonra Ekmek.

İnsanlık tarihinin en önemli üç tahılı buğday, mısır ve pirinç.. Yeryüzünde insanoğlunu en şaşırtan ve büyüleyen  olaylardan biri de  mayalanma... Unla suyu karıştırıp, elde ettiği hamurun şiştiğini fark eden Mezopotamya insanının şaşkınlığını tahmin etmek güç değil.. Tabii doğrudan doğruya mayalı hamuru tüketemeyince, bu kez tahılları sulandırıp kaynatarak geçiyor biraya..Temel gıda ekmeği ise, yani hamuru pişirmeyi sonradan akıl ediyor.. Sonrasında ekmek hem Doğu, hem de Batı kültüründe temel gıda oluyor..

Buğday çorbasından Bira’ya..

İnsanoğlu, ekmeği yapmadan 10 000 yıl önce, Mezopotamya’da  tahılları suyla karıştırıp, mayalamaya bırakarak elde etti birayı..Büyük olasılıkla buğday çorbası yaparken tesadüf eseri çıktı ortaya.. Aslında bu keşif, insanoğlunun yerleşik hayata geçmesiyle kullanmaya başladığı tahıllardan ürettiği ilk proses ürünü gıda olarak  çok değerli..Sümer ve Mısır kayıtlarına göre Ortadoğu’nun temel içkisi...III.Ramses döneminde çeşitlendi ve meyveli biralar, ballı biralar hazırlandı.. Hitit uygarlığında, bira hem halka hem saraya hitap etti. Sonrasında, şarapla biraz rekabet ederek,daha çok halk içkisi oldu. Bir süre sonra Doğu kültüründe görünmez görünmez oldu.. Bu kez Kelt uygarlığında neşe içinde paylaşılan bir simgesi haline gelip, Germen dünyasında yer bularak Batıya uygarlığı yoluyla günümüze uzandı. Tabii, sonrasında şerbetçi otu ile lezzetlendi.  Ne demeli; bira ile buğday çorbası arasındaki fark, sanıldığı kadar büyük değil ! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder