Ankara’da balık ve deniz ürünleri üzerine kurulu mekanlar giderek
zenginleşiyor..Bunlardan birisi de “Kalinos”.. Yıldız-Hilal mahallesindeki bu
sempatik mekan, balık çeşitlemesi ve servisiyle oldukça keyif veriyor..110
kişilik kapalı mekan, ön ve arka bahçelerle 150 kişiye ulaşıyor. Balık ve meze taze ve iyi..Fiyatları da
oldukça makul.. Ancak sorun sigara.. Bu işi Türkiye’de henüz çözemedik.. Kışın
kapalı mekanda buna izin vermemek gerek..Yeni moda, bir tarafı sigaralı, bir
tarafı sigarasız mekan yapmak.. Ancak, hava sirkülasyonu iyi değilse bu pek de
geçerli bir çözüm değil.. Servis elemanları temiz ve bakımlı..Güler yüzle
hizmet veriyorlar. Her zamanki gibi içki mönüsü çok yetersiz..Bu konuda, birkaç
restoran hariç, Ankaralı şanssız. Ya iyice abartılı fiyatla müşteri
kaçırıyorlar. Ya da, kısıtlı bir mönü ile sizi alternatifsiz bırakıyorlar. Bu
durumda, en iyisi şarabı koltuğunuzun altına alıp, restoranın yolunu tutmalı ve
Avrupa’da olduğu gibi mantar parası verip şarabı açtırmalı..
“Kalinos”ta ne yemeli ? derseniz. Ben, Ahtapot ızgarayı ve acılı
kalamarlarını beğendim. Kılıç şişi de çok lezzetliydi doğrusu.. Şarap mönüsü
mutlaka çeşitlenmeli ve zenginleşmeli.. Hatta, daha ileri gidip rakı mönüsü de
yetersiz diyorum.. Artık, rakılarımız çeşitlendi..Özenilmiş bir restorana için
artık bu eleştirileri yapmamalı. Cumartesi de dahil, haftada üç gün canlı Yunan
müziği yapıyorlar.. Biraz, Ege tavernalarının havası olsa da, Selanik’in
restoranlarının neşeli yapısı yok.. Yine de, denemeye değer bir mekan..
Cafe Botanica
Lavande’de Vinolus Şarapları..
Sempatik ve Orta Avrupa’nın tipik kafelerini yansıtan yapısıyla “Cafe
Botanica Lavande” giderek Ankaralıları çekiyor.. Geçen hafta, mekan işletmecisi
Arzu Deliç’le birlikte düzenlediğimiz “şarap-yemek uyumu” seminerlerinde
Türkiye’nin önemli butik şarap üreticilerinden, arkadaşım Oluş Molu’yu
ağırladık.. Kayseri’de büyük bir çabayla butik şarap üreten Oluş Molu,
Kapadokya’nın volkanik topraklarından çıkardığı 5 farklı şarabı sundu..
Şarap-Yemek Uyumu
Üzerine..
“Şarap-yemek uyumu” üzerine herkes bir şeyler söylüyor.. Doğrusu, detaya
girince iş zorlaşıyor. Ancak, bazı temel noktaları iyi bilirsek, iyi uyum
yakalamak hiç de güç değil. Bu konuda, birçok makale okudum, azımsanmayacak da
bir deneyimim var.. Ancak, gurmeyim deyip, eline kadeh alıp, çok da yerini bulmayan
yorumlar patlatanlar doğrusu insanı şaşırtıyor..Okuyucularıma bu konuda detaya
girmeden şarap-yemek uyumunun bazı temel prensiplerini paylaşmak doğru olacak..
Hafif yapıda sek beyaz şaraplar : Deniz ürünleri, balık, yeşil sebzeler,
mezeler
Tatlı beyaz şaraplar : Tatlılar, meyveler, pastalar, peynirler
Yoğun, yapısı sağlam sek Beyaz
Şaraplar : balıklar, deniz ürünleri, yağlı peynirler
Köpüren Şaraplar : havyar,
pastalar, meyveler, çerez ürünler, balık
Hafif kırmızı sek şaraplar : makarnalar,pizzalar, kanatlılar, az ve orta
yağlı peynirler
Orta gövdeli kırmızı şaraplar : kanatlılara, kuzu eti, ızgara etler,
mantarlı yemekler, o
Büyük kırmızı şaraplar : Izgara
etler, av etleri, yağlı peynirler
Likör şaraplar :
Özellikle çikolatalı pastalar, tatlılar (ayva, kabak), çerez yiyecekler.
Ertan bey nihayet bir paylasim:) sevindim..yolum ankaraya duserse diye Kalinos not alindi..Vinolus saraplarini hic duymamisim, cok tesekkurler, onuda arastirip detayli okumak icin listeme ekledim..Keyifli tadim notlariniz olsun. Emel
YanıtlaSil