15 Ekim 2011 Cumartesi

Türk Şarabının İyileri

Birçok dostumuz, “Parasına kıyarım ama, ben iyi Türk şarabı içmek istiyorum. Hangi şarabı içmeli?” sorusunu soruyor. Aslında doğru soru; “Hangi fiyattan, hangi şarabı içmeli?” olmalı. Birçok defa belirttiğim gibi önemli olan fiyat kalite ilişkisini iyi kurmak. Öncelikle, Türkiye’de genel olarak şarap fiyatı arttıkça, kalite belli düzeyde artsa bile, fiyat-kalite ilişkisi eksiye gidiyor. Ancak, her ne kadar durum böyle olsa da, şarap dünyası lüks tüketimi ve pahalı şarabı seviyor.

Aslında, doğru yaklaşım; geçen hafta da belirttiğim gibi fiyatı dışında, yemeğe uygun şarabı seçmek. Türkiye’de yapılan genel yanlışlardan birisi de şarabın markası veriliyor ancak, yılı verilmiyor. Büyük yanlış, hele üst düzey bir şarap tadıyorsanız... Sakın, markaya takılıp kalmayın, şarabı yılıyla arayın.

Son yıllarda ortaya çıkan önemli şaraplardan olan “Urla Tempus 2009”. Urla şarapları, modern, butik bir şarap üreticisi piyasaya sunduğu ilginç bir beşli harman. Üretiminde Cabernet Sauvignon ağırlıklı olsa da, Merlot, Boğazkere, Petit Verdot ve Cabernet Franc üzümleri kullanılmış. Aslında, Bordeaux tipi bir harmana, güçlü yapısı ile bilinen Boğazkere’de katılmış. Fransız meşe fıçılarda doğru sürede olgunlaştırılmış, güçlü gövdesi yanında karabiber, taze yeşil biber, siyah kiraz, çikolata ve tütünden oluşan dengeli ve kompleks yapısıyla dikkat çekiyor. Yüksek alkolünü, güçlü bir fenolik yapı ve yeterli bir asitlik dengeliyor. Henüz genç, 3-4 yıl içinde daha fazla zerafet kazanacak. Izgara etlerle denenmeli...

“Urla Şarapları”nın bir diğer ilginç şarabı ise; “Nero d’Avola 2010”. Nero d’Avola Sicilya’nın en önemli kara üzümü. Türkiye’de pek tanınmayan Etna’nın eteklerindeki volkanik topraklarda başarılı şaraplar veren bu çeşidi Can Ortabaş Urla bağlarına taşımış. Sıcak iklime iyi adapte olan çeşit 2010’da değerli bir şarap vermiş. Yeşil biber, kırmızı meyveler, domalan mantarı ve toprak belirgin olarak algılanan aromalar... Oldukça dengeli bir yapısı var. Aromatik yapısı zarif ve çekici. Keçi peynirleriyle uyumu mükemmel.

Ankaralı üreticilerimizden de iki önemli şarap; “Vinkara Mahzen 2009 C.Sauvignon-Merlot-Syrah” ve “Kavaklıdere Pendore Syrah 2009.”

Vinkara Mahzen 2009 dengeli bir yapı üzerine kurulmuş bir üçlü harman. Damakta mürdüm eriği, böğürtlen, çikolata, vanilya ve içi yanmış fıçıdan gelen tütsü aromalarından oluşan zengin bir yapısı var. Başarısını önemli şarap yarışmalarından Kanada’da düzenlenen 2011 Selections Mondiales des Vins’de altın madalya ile kanıtlamış. Izgara etler, özellikle karabiberli biftek ile denenmeli.

Eğer Fransız tipi Syrah seviyorsanız, “Pendore 2009” size Güney Fransa Syrah’larına götürebilecek en ilginç örneklerden. “Mundus Vini 2011”de altın alan bu şarap, karabiber, siyah erik, siyah kiraz, vanilya aromalarının zarif bir harmanı. Alkol-asit dengesi çok iyi kurulmuş. Bence 2008’in oldukça üzerine çıkmış. Peynirler öncelikli eşlikçisi, tabi ızgara etler ve kanatlılar da.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder