18 Kasım 2011 Cuma

Şarabın Adı Bağcılıktan da Eski

İstanbul’da şarapsever dostlarla sohbet ederken, şarap sözcüğünün kökenini tartıştık. Şarap sözcüğünün bağcılıktan öncesine uzandığını söylediğimde çok şaşırdılar, hatta inanamadılar. Bu konuda iki önemli öykü var. Çok tanrılı dinlerden de önce, Hindistan’da düzenlenen Veda ayinlerinde içilen “soma”, sadece sihirli bir içki değil, aynı zamanda güçlü bir tanrıydı. “Aslepias Acida” adındaki kutsal “soma” içkisinin halk arasındaki adı ise “vena”ydı ve Sanskritçe’de “sevgili” anlamına geliyordu. Eski Yunan’da önce “woinos”, sonrasında “oinos”, Latincede “vinum” olarak kullanılmaya başlandı. Buradan da İngilizce ve Almancaya “wine”, Fransızcaya “vin”, İtalyanca ve İspanyolcaya da “vino” olarak geçti.

Ancak, işin bizi de ilgilendiren ikinci önemli öykü ise; Avrupa dillerinde kullanılan “şarap” sözcüğün İÖ 1900’lü yıllardan sonra Anadolu’ya gelerek büyük bir uygarlık oluşturan Hititlere uzandığı yönünde. Ünlü Arkeolog Ord. Prof. Dr. Sedat Alp’in araştırmalarıyla çok iyi betimlediği gibi Hitit kaynakları incelendiğinde Hitit’lerde şarap kenti var ve adı “Wiyanawanda”. Hititçede “wiyana” sözcüğü “şarap” anlamını taşıyor. “Wanda” ise aidiyet eki. Sonrası ise malum. “wiyana” oluyor “wine”. Aslında öyküler birbiriyle çelişmiyor, birbirini tamamlıyor.

Daha da önemlisi, Hititler şarap terminolojisini dünyaya ilk kazandıran halk. Hititler’de saray protokolünde bugün “Şarap başı” olarak niteleyebileceğimiz, “Galgestin” olarak bilinen bir unvan var. Yine Hititler, şarap terminolojisini oluşturan ilk topluluk. Çiviyazılı Hitit tabletlerinde şarabın bugün bile olmayan, inanılması güç şarap tanımları yapılmış...

Bugün Anadolu şarapçılığı yeniden köklerine dönüyor. Ülkemiz için sevindirici bir gelişme de OIV (Ulusal Bağcılık ve Şarapçılık Ofisi) tarafından her yıl farklı bir ülkede düzenlen “Uluslararası Bağcılık ve Şarapçılık Kongresi”nin 2012 yılında İzmir’de yapılacak olması. Organizasyonun Türkiye ayağında resmi olarak TAPDK (Tütün, Tütün Mamülleri, Alkol ve Alkollü İçkiler Piyasa Düzenleme Üst Kurulu) ev sahibi olarak yer alıyor. Etkinlik, turizm bakımından da çok önemsenmesi gereken bir organizasyon.

Türk şarapları son dönemde kendini artık uluslararası düzeyde kanıtlamaya başladı. Bir ay önce İngiliz MSNBC-TODAY kanalında yayınlanan “Grape Food and Wine Conbos” programındaki tadımda, baharat, kırmızı meyvelerden oluşan kompleks yapısıyla yer alan “Kavaklıdere Pendore 2009” Öküzgözü”nün övgü alması, “Vinkara Mahzen 2009”un Kanada’da beğenilmesi önemli gelişmeler... Butik şarap üreticilerimizden Vinolus’un 2009 yılında ürettiği bal peteği, tereyağ ve egzotik aromalarla kaplı Chardonnay’i ve Kalecik’te “Tomurcukbağ” tarafından üretilen ve kırmızı meyvelerce zengin yapısını hâlâ koruyan “Trajan Rezereve Kalecik Karası 2009” da son yılların zarif örnekleri.

Artık Anadolu şarapları, bütün güçlüklere rağmen dünya arenasına çıkıyor. Bir de her ÖTV artışında ilk kalemde yer almasa, daha da güçlü gelecek. Ne dersiniz, Hititli atalarımız bugünümüzü görseler ne düşünürlerdi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder