2 Şubat 2012 Perşembe

Ertuğrul Özkök’ün Unuttuğu Şaraplar

Şarapsever gazeteci Ertuğrul Özkök, 27 Aralık 2011 tarihinde Hürriyet’teki köşesinde Türkiye’de Gusto dergisinde yapılan bir şarap değerlendirmesini konu alarak, derginin yaptığı değerlendirme dışında kendi beğendiği şarapları vurguladı ve bazı noktalarda derginin tercihlerine katılmadığını belirtti. Aynı yazıda, somelyelerin tüketiciye göre daha önyargılı olduğunu, son 30 yılda dünyanın yüksek alkollü şaraplara yöneldiği halde somelyelerin “Bourgogne” ve “Bordeaux”ya takılıp kaldığını, yüzde 12.5-13 alkol derecesinde şarapları tercih ettiklerini, “terroir” ve “sepaj” kavramına fazla bağlı kalıp, “Sideways” filmindeki gibi “Merlot” adını duyunca tüyleri diken diken olup, Pinot Noir’ı ise her zaman tercih ettiklerini vurguladı.

Öncelikle, değerli gazeteci Özkök’ün derginin seçimleri üzerine yaptığı bazı eleştirilere katılmamak olası değil.. Kayra Imperial konusundaki yorumu çok doğru. Daha iyi olanı Vintage 2008 değil, 2007. Ancak, 2011 yılında iz bırakan bazı önemli şarapların da atlandığını belirtmeliyim. Örneğin, “Kavaklıdere Pendore Syrah 2009”. Maalesef, bu değerli şarap son yıllarda Türkiye’de üretilen en önemli “Syrah” örneklerinden biri olmasına karşın, ne dergi, ne de Özkök tarafından ön plana çıkartıldı. Şimdiye dek, bu değerde şaraba yakın Türkiye’de iki Syrah örneği çıktı: Sevilen Centum 2005 (2009 yılına kadar çok üst düzeyde gelişti) ve de yüzde 75’i Syrah olan Büyülübağ Şah 2010. Bir diğer yeterince üzerinde durulmayıp atlanan şarap ise yine Kavaklıdere’nin ürettiği “2009 Cote d’Avanos Narince-Chardonnay”.. Çok başarılı bir beyaz şarap, hatta diyebilirim ki kategorisinde Türkiye’nin en iyilerinden.. Nitekim, Parker tarafından da övgü alan bir şarap. 2010 ise daha pahalı olmasına karşın, aynı düzeyde değil.. Bu arada, “Arcadia 2009 Sauvignon Blanc-Sauvignon Gris” de mutlaka değerlendirilmeli..

Diğer unutulan şaraplar ise “Vinkara Mahzen 2009-Cabernet Sauvignon-Merlot-Syrah”, “Sevilen Petit Verdot 2007”. Bu iki şarap da nedense kaçırılan şaraplar. Hatta, Pamukkale Nodus 2009 Öküzgözü de değerlendirilebilir. 2008’in kayıp yıl olduğu görüşü ise tamamen doğru.. Hatta, bazı iyi örnekler hariç 2007 ve 2006’da. 2009 son dönemlerin en iyi yılı, 2005’te birçok şarabı bugün düşse de başarılı yıllardan.

Somelyelerin tercihine gelince; şarapta doğal olarak denge arıyorlar.. Eğer alkol derecesini Kaliforniya ve bazı Yeni Dünya örneklerinde olduğu gibi yüzde14 ve üzerine çekerseniz, dengeyi yakalamanız çok güç olur. Bu düzeydeki alkolü kaldıracak düzeyde dengeli bir fenol yapısı ve asit gerekir.. Aksi halde şarap, gençken dik dursa da, yeterli iyi yapısı yoksa, kısa sürede tepetaklak aşağı iner, aroma düşer ve tükenişe doğru ilerler. Bu durumu en iyi açıklayan örnek “Pinot Noir”. Dünyada “Bourgogne”dan daha iyi P. Noir şarabı yok. Çünkü, “terroir” bu bölgede adeta “P. Noir” için yaratılmış.. Kaliforniya’da P. Noir çok yüksek alkole ulaşıyor, tabii yeterli fenol gelmeyince denge birkaç yıl sonra aşağı iniyor. Yine de Oregon ve Yeni Zelanda bazı iyi örnekler olduğunu da belirtmelim. Merlot ise başka bir dünya. Sonraki haftalarda üzerinde uzun ve detaylı değerlendirme yapmak daha doğru olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder