24 Haziran 2012 Pazar

Uzakdoğu mutfağı sever misiniz ?




Ankara’da restaurant dünyası  sanıldığı kadar fakir değil.. Uzakdoğu mutfağından hoşlananlar için Gaziosmanpaşa Altar sokaktaki “Apinia&Thai Suşi Restaurant” farklı lezzetler sunuyor.. Japon mutfağından ve Tayland Thai mutfağının özel lezzetlerinin sunulduğu restaurant, aynı zamanda  Tayland tarzı otantik duvar kaplamaları ve Tayland yöresel kumaşları ile kaplı sandalye ve koltuklarla sizi Uzakdoğu’nun  gizemli ortamına götürüyor..Serviste çok başarılı..Tayland mutfağının, aslında Uzakdoğu mutfağının temel felsefesi;  acı, tatlı, tuzlu, ekşi olarak bilinen temel tatları belli bir denge içinde algılatmak, yani tüm tat alma duygularını birlikte harekete geçirmek..Unutmadan söyleyelim aşçıların tümü Tayland’lı.. Başka türlü de olmazdı zaten..Ne tatmalı denilince tercih yapmak kolay değil.. Ben “Pla Gra Phong Luı Suan” (Yöresel sosla hazırlanmış buharda levrek) denedim.. Gerçekten farklı bir lezzet.. Sosta yukarıda belirttiğim farklı tatları bir arada algılıyorsunuz. Ancak, arkadaşımın tabağından tattığım “Pla Gra Phong Neung Ma Nao” (Acı biberli, limon soslu buharda levrek) Türk damak tadını daha iyi yakalıyor… Tabii Japon mutfağından da çok lezzetli sushi örnekleri var.. Ben bu kez Thai seçimi yaptım… Sushi’leri ayrıca deneyeceğim …Yanına ise iyi bir sek roze şarap hiç de fena gitmiyor..

Paris’te Şarap Müzesi …

Geçen yaz Paris’te geçirdiğim bir hafta boyunca en keyif aldığım mekanlardan birisi de çok hızlı gezme şansını bulduğum  “Charles Dickens” meydanındaki “Musée du Vin Paris”ti (Paris Şarap müzesi).  Bu yıl, yeniden ziyaret ederek açığı kapatmaya niyetliyim..1984 yılından beri faaliyette bulunan müzenin misyonu; mutfak ve şarap sanatı kültürünü kitlelere ulaştırmak.. Müzede bugün sergilenen 2 200’den fazla parça var.. Müze’de ayrıca tadımlar düzenlenip, sergi ve konserler de yapılıyor… Çok zengin bir şarap mahzeni var..Müze restoranında XV. yy’lı nefis şaraplar eşliğinde yaşayabilirsiniz..Rehberlik hizmetini ise  şarap uzmanı, şarap eksperi ve somelye’lerden oluşan bir ekiple keyifle yapabilirsiniz. Paris’e gidecek olan şarapseverlerin kaçırmaması gereken bir mekan..

Yaz sıcağında kokteyl keyfi..

Artık Ankara’da sıcaklık iyice kendini hissettiriyor.. Yaz sıcaklarında, teras, balkon veya bahçelerde keyifle hazırlayacağınız kokteyllerin vakti geldi.. Unutmayın ki kokteyl;  tatması kadar, hazırlaması da zevkli bir içki.. Yaratıcılık tarafı da işin tadını arttırıyor..Bazıları kokteylin  Fransızcadaki  “coquetier” (yumurta kabı)  sözcüğünden geldiğini söylüyorlar..Bunu da New Orleans’lı kimyacı Antoine Peyhaud’nun konuklarına içkiyi yumurta kabı ile ikram etmesine bağlıyorlar..Bir diğer hikaye ise; yine Fransızca’daki horoz anlamındaki “coq” sözcüğünden geldiği yönünde.. Fransa’da bir barmaid içkiyi horoz tüyleriyle süsler.. Bunu gören barda oturan bir grup Fransız askeri, biraz da muziplik olsun diye, “vive le cock-tail” (yaşasın horoz kuyruğu) demesiyle ortaya çıkar “kokteyl” adı..1977 yılında Marquis de Lafayette İngiltere’den “coquetel” isimli bir içki getirir ve bu içkinin adı zamanla “cocktail”e dönüşür.. Kokteyl üzerine İngiliz-Amerikan hikayeleri de var..Meksika’da birkaç içkinin karıştırılmasıyla hazırlanan “drac” adındaki içkiyi bir İngiliz barmen adı Meksika’da “cola de gallo” olan bir bitkinin sapı ile karıştırarak yeni bir moda başlatır. Bu bitkinin İngilizcedeki adı “cock’s tail” olduğundan dünyaya bu isimle yayılır. Bir diğer hikayeye göre; “1930 yılında Craddock, “Savoy Coctail Book” adında bir kitap yayınlar. Ona göre;  19.yüzyıl başlarında güney eyaletlerinin Amerikan orduları Kral VIII Axolot ile savaşırlar. Sonunda barış anlaşması imzalanır. Kral Amerikaklıları içki içmeye davet eder. Kralın kızı, ilk içki içenin diğerlerine saygısızlık edeceğini düşündükleri için  kimsenin içkiyi ağzına almadığını fark eder..Bunun üzerine ilk içkiyi kendi tadar ve utancı üzerine alır. Kızın adı “Coctel” olduğundan içkinin adı da kızın adıyla anılır..  Kokteyl üzerine olan hikayeleri artırabiliriz. Ancak, kokteylden bahsetmişken birkaç yaz kokteyli tarifi vermek gerekiyor..
Orange Blossom (Portakal Çiçeği)
1 ½  cin,
1 ½  portakal suyu,
1 ½ çay kaşığı pudra şekeri
1 dilim portakal
1 kiraz
Yapılışı : Shaker’ı yarısına kadar buzla doldurun..Cin, portakal suyu ve pudra şekerini ekleyin..İyice çalkalayıp süzün ve soğutulmuş “sour bardağın”da buz ile servis yapın.. Kiraz ile süslemeyi de unutmayın..
Pink pussycat (Pembe kedi yavrusu)
Küp buz
2 ölçü cin
2 ölçü greyfurt suyu
3 ölçü ananas suyu
1/3 ölçü grenadin (nar şurubu)
Yapılışı : Shaker’ı yarısına kadar buzla doldurun. Ananas suyu, greyfurt suyu ve nar şurubunu ekleyin. İyice süzün ve içi buz dolu Collins (dar ağızlı bardak) içinde servis yapın. Greyfurt dilimi katmayı ve kirazla süslemeyi unutmayın 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder