Size en iyi yatırım araçlarından
birinin de şarap olduğunu söyleseydim ne derdiniz ? Belki birçok dostum
inanmayacak ama, dünyada üst düzey şarapların fiyatları jet hızıyla yükseliyor.
Tabii, söz konusu olan Fransızların “grand vin”, yani “büyük şarap” olarak
niteledikleri ”Petrus”ler, “Margaux”lar, “Lafite” ve “Ausone” gibi şaraplar.. Örneğin,
5-6 yıl öncesinde Paris’teki önemli şarap satıcılarında 75 cl’lik şişesi
1000-2500 euro arasında değer bulan üst düzey “Bordeaux”lar bugün 3500 Euro,
hatta daha üst düzeylere çıkıyor..Ömer Hayam, bir rubaisinde : “Ben şarap
satanın aklına şaşarım, ondan daha iyi alınacak ne var bu dünyada ?” diyor.
Doğrusu bugünlerde galiba en akıllıcası; hem almak hem de doğru zamanda
satmak.. Nitekim, bugün en çok çeşit büyük şarap “Londra”daki mağazalarda..
Akıllı yatırımcılar, şarapları görmeden, daha gençken, yani daha değerine
ulaşmadan satın alıp, üretici de ya da özel kavı olan mağazaların mahzenlerinde
kira ödeyerek saklayıp, yeterli fiyat düzeyine ulaştığında da satışa
sunuyorlar..Kuşkusuz, bizim şaraplarımız, hatta birçok ülke şarabı için böyle
bir durum söz konusu olamaz...O halde, böyle bir niyetimiz varsa doğru şaraba
yatırım yapmalıyız..
Bordeaux mu ? Bourgogne mu ?
Fransa’da sıklıkla “Bordeaux” mu
? “Bourgogne” mu tartışması yaşanır. Doğrusu, bizde genellikle sadece
“Bordeaux”lara değer verilir. Ancak, bu köşede birçok kez vurguladığım gibi
dünyanın en pahalı şarabı “Romanée Conti” bir “Bourgogne” Pinot Noir’ıdır. İki
farklı şarap bölgesi “Bordeaux” ve “Bourgogne” arasında tatlı bir rekabet
vardır. İkinci önemli nokta ise; yine sıklıkla belirttiğim gibi şarabın
yılıdır. Avrupa ve dünyada şarap daima yılıyla önemlidir. Marka ya da üretici
tek başına anlamlı değildir. Bu durumda, şarapsever dostlarımıza bu iki
bölgenin son yıllarını karşılaştırmakta yarar var :
Bordeaux Şarapları :
2011 : Özellikle “St-Emillion” ve
“Pomerol” şarapları için başarılı yıl. Alkol miktarı 2009’a göre genellikle
daha düşük. Cabernet Franc’lar “Pomerol” bölgesinde çok başarılı..
2010 : Yüksek alkollü ve
konsantre şaraplar. Ancak, 2009 kadar kompleks ve zarif değil.
2009 : Son yılların en değerli
yıllarından..Gerek R.Parker, gerekse Hugh Jhonson tarafından iyi
notlandılar. Büyük yıl. Eğer olanağınız
varsa iyi şatolaraı kaçırmayın..
2008 : Genellikle hasatın geç
yapıldığı ve oldukça potansiyelli şarapların çıktığı bir yıl
2007 : Son on yılın en vasat
olanı.Şaraplar daha erken içim ogunluğuna ulaştı.
2006 : Bölgelere göre değişken
bir yıl. Örneğin “graves” bölgesinde zayıf.
2005 : Mükemmel yıl.
Bourgogne Şarapları :
2011 : Büyük yıl değil. Daha kısa
sürede tüketilecek genç, meyvemsi şaraplar çoğunlukta.
2010 : Klasik “Bourgogne”a özgü
tipik “P.noir”ların yılı. Taze, canlı, meyvemsi ve dengeli şaraplar var.
2009 : Farklı yorumların
yapıldığı, değişken kalitede P.noir’ların olduğu yı. Doğru şarabı bulmak için
dikkatli olunmalı..
2008 : Taze, canlı, diri,
meyvemsi, aynı zamanda da konpleks şarapların çıktığı çok iyi bir yıl. P.noir
sevenlere önerilir.
2007 : Zengin, meyvemsi, ancak
genelde çok güçlü şarapların olmadığı bir yıl.
2006 : Özellikle “Cote de Beaune”
ve “Cote de Nuits” gibi alt bölgelerde çok iyi bir yıl.
2005 : “Bougogne”da “Bordeaux”da
olduğu gibi çok değerli bir yılı. Şarapseverlere önerilir.
Pendore Bağlarında hasat keyfi..
Geçen hafta “Şarap Dostları
Derneği” üyesi bir grup şarapsever dostumla, “Kavaklıdere Şarapları” Yönetim
Kurulu Başkanı Ali Başman’ın davetlisi olarak ziyaret ettiğimiz “Pendore
Bağlarında mevsimin son hasatını yaptık. Geç olgunlaşan bir çeşit olan
“Boğazkere” hasatında herkes neşe içinde üzümleri kesip, sepetlere
doldurdu..”Pendore” bağları Kavaklıdere’nin üst düzey şarap gamlarından
“Pendore” serisinin çıktığı, Manisa yakınlarındaki 300 dönümlük geniş bir alan
yayılan bağlar. Boğazkere, Öküzgözü gibi yerli kalite çeşitler yanında Shiraz ,
C.Sauvignon ve Merlot’da geniş parsellerde üretiliyor. Benim, her zaman çok
beğendiğim “2009 Pemdore Syrah”ın çıktığı bağlar. Maalesef, iyi şarap çabuk
tükeniyor. Artık piyasaya sunulmuyor. Ancak, 2009 Boğazkere’de başarılı bir
şarap. Meraklılarına önerilir. Ancak, beni en fazla, fıçıdan tattığım 2011 Syrah etkiledi.. Şişelenince kuşkusuz
tekrar denemeli. Ancak, bugünkü haliyle çok iyi görünüyor. Ayrıca, Petit
Verdot’nun da o iklimde başarılı olacağı kuşkusuz.. Ben olsam, daha geniş
parsellerde dikim yaparım. Pendore bağlarında bu sayılan çeşitler dışında da
birçok çeşit deneniyor. İleride mutlaka bazılarından çok başarılı sonuçlar gelecek..Yazımı
sonlandırırken, okurlarıma nice bayramlar diliyorum..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder