Orta Asya Türk Mutfağı denildiğinde, kuşkusuz en
önemlilerinden biri Özbek mutfağı.. Geçen hafta, bir arkadaşımla birlikte
kıymetli dostum, İşletme Müdürü Selim Yılmaz’ın davetlisi olarak Çayyolu, Ahmet
Kışlalı mahallesinde yeni açılan Özbek restoranı “The Doppi”ye gittim..”Doppi”
Özbeklerin, siyah kumaştan, kare şeklinde, üzerinde beyaz renk ile işlenmiş,
üzerinde dört adet sivri biber motifi bulunan geleneksel başlığı.. Her şehrin “Doppi”si farklı..Bir erkek için çok
önemli..Asla yere düşmemeli.. Çünkü, “Senin
başında şapka var mı ?” sorusunun anlamı : “ Sen
de erkek misin ?”..Malum kış da geliyor aman erkekler şapkalarına sahip
çıksınlar !..
Özbek
Pilavı lezzetli..
“Doppi” henüz, daha çok Ankara’daki Türki Devletlerin diplomatları
ve yakınlarına hitap etse de..”Selim Yılmaz”, bu özel mutfağı Ankaralılara
tanıtmak için kolları sıvamış..Mekan, oldukça ferah.. Ortak geçişi olan
tripleks ikiz villa içinde düzenlenmiş. Mönü oldukça zengin.. Farklı mezeler ve
yiyecekler denemeye çalışsam da “Özbek
pilavı”nın yeri ayrı..Mutlaka denenmeli.. Ancak, ben elma ve nane ile
aromatize edilen “Özbek ayranı”nı da
çok beğendim doğrusu..
Vurun İçkiye..
Geçen hafta hükümet, benzinle birlikte içkiye de ciddi bir Özel
Tüketim Vergisi (ÖTV) zammı yaptı.. Yeni
vergilerden sonra rakı, bira, cin, votkanın ÖTV’si yükseldi. 70’lik rakıda 3.5
TL’lik ÖTV artışı yapıldı. Başta rakı, bira ve cin olmak üzere pek çok farklı
içkinin fiyatında vergi artışına gidildi. Rakıdan alınan asgari maktu vergi
tutarı litre başına 11 TL artışla 66 TL’den 77 TL’ye çıktı. Bu artışla, yüzde
40 alkol içeren 70’lik rakıdaki ÖTV 3.5 TL yükseliş gösterdi. Daha açık bir
anlatımla, daha önce 45 TL’ye satılan 70’lik rakıdan 20.8 TL’lik ÖTV alınırken,
bu rakam 24.3 TL’ye çıkarıldı. Sonuçta rakıya 12
lira, votkaya 12 lira, liköre 30 lira ve cine 12 lira zam geldi. Bira ise; 9
kuruşluk bir zamla ucuz kurtuldu.
Bizde, ne zaman bütçe açığını kapatmak akla gelse, ilk akla gelen zam kalemi içkidir.. Sadece bu hükümet döneminde değil, Osmanlı döneminde de durum böyleydi.. Ne zaman sıkışılsa, vergi önce, gayrimüslimlerin kontrolünde olan içkiden alınırdı. Cumhuriyetle, içki önce Tekelle ulusallaştı ve sonrasında da sonra da özelleşti.. Ama değişen bir şey olmadı.
Bizde, ne zaman bütçe açığını kapatmak akla gelse, ilk akla gelen zam kalemi içkidir.. Sadece bu hükümet döneminde değil, Osmanlı döneminde de durum böyleydi.. Ne zaman sıkışılsa, vergi önce, gayrimüslimlerin kontrolünde olan içkiden alınırdı. Cumhuriyetle, içki önce Tekelle ulusallaştı ve sonrasında da sonra da özelleşti.. Ama değişen bir şey olmadı.
Osmanlının
İçki Vergileri..
Kanuni döneminden beri
gayrimüslimlerin kontrolünde olan içki sektörü ciddi oranda
vergilendirilmiştir. Osmanlı
İmparatorluğu'nda alkollü içkilerin dağıtımı ve satımından alınan vergilere ‘Zecriye Vergisi’ deniliyordu. O
devirde alkollü içkilerin yapımı, dağıtımı ve satışı gayr-i müslim teba
tarafından yapılırdı. Bu verginin toplanmasıyla ilgilenen tahsildarın tuttuğu
defterlerde Marmara sahillerinden İstanbul'un “Samatya”, “Galata”, “Kumkapı”, “Beşiktaş” vb. gibi çeşitli
yerlerine getirilen rakı ve şarap miktarı, meyhanelerde çalışan usta ve
çırakların isim ve eşkalleri, içki taşıyan gemilerin getirdikleri içki miktarı
kayıtlarla tutulmuştur. Osmanlının son
dönemlerinde vergi yükü giderek arttı. 1858 tarihli bir Nizamname ile Osmanlı
ülkesinde üretilen ve ithal edilen bütün içkilerden alına eski vergilerin
yerine “Rüsum-u müctemia” adıyla
yeni bir vergi alınması kararlaştırıldı..Oranı % 20’ydi. Sonunda bu da yetmedi,
% 10 oranında artırılarak “Resm-i Miri”
olarak yeniden düzenlendi. Ayrıca “Resm-i
beyiye” adıyla yeni bir vergi daha konuldu. İçkilerden alınan bütün
vergilere “Müskirat rüsumu” denildi.
Bilindiği gibi 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşının sonu
hüsranla bitti. İmparatorluk borçlarını ödeyemez hale geldi. Osmanlı
İmparatorluğu, 1879'da damga, alkollü içki, balık avı, tuz ve tütünden alınan
vergi gelirlerini 10 yıl boyunca iç borçlar karşılığı olarak alacaklılara
bıraktı. Ancak, Avrupalı kızınca bu kez 1881’de bu gelirler, Duyun-u Umumi
yoluyla, dış borçların ödenmesine ayrıldı.
Ne demeli; dün de böyleydi, bugün de..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder