13 Şubat 2013 Çarşamba

Aklıselim : Ankara’da Yeni Bir Balık Restoran



Bu hafta Ankara’da Gaziosmanpaşa Kız Kulesi sokakta yeni açılan butik balık restoranı “Aklıselim”deydim. Yıllardır Ankara piyasasında birçok restoranı, yaptığı başarılı çalışmalarıyla ayağa kaldıran Selim Yılmaz, bu kez mesleğinin doruk noktasında kendi restoranını açma şansını bulmuş..Sade dizayn edilmiş, samimi bir ortam yaratılmış..Her şeyden önce, sakin ve sizi rahatsız etmeyen, kendi konuşmanızı duyabileceğiniz hafif bir Türk Sanat Müziği eşliğinde lezzetli mezeler sunuyor. Selim Yılmaz, konuklarıyla doğrudan ilgilenerek sizi dost ziyaretinde hissettiriyor.. Servis başarılı.. Servis elemanları özenli davranıyor..Kapalı bir mekan yanında, kış bahçesi alternatifi de sunuyor..Ara sıcaklar ve isteğinize göre size özel pişirilen balıklar sohbetinize lezzet katıyor. Boyutuna göre, içki mönüsü zengin.. Zaman içinde daha da geliştirmeyi hedefliyor.. Özellikle, balık kokoreç ve ızgara hamsi çok başarılı.. Sakin ve huzurlu yemek arzulayan balıkseverler için denemeye değer bir mekan..

Fransız Sarayında Hermitage Tadımı

Geçen hafta sonu, arkadaşım İstanbul başkonsolosu Hervé  Magro ve zarif eşinin ev sahipliğinde “Şarap Dostları Derneği” Fransa’nın Rhone bölgesinin dünyaca ünlü “Hermitage” şaraplarını tattı.. Fransız sarayının son derece şık ve görkemli salonunda herkesi büyülüyen ortamda, farklı bir dünyaya gidildi.. Özellikle salonu süsleyen, I.Napoléon dönemine ait avize hepimizi etkiledi.. Başkonsolos’un açılış konuşmasından sonra, dernek üyeleri, gazeteciler şarap üreticilerinden oluşan 100 kadar konuk, bölgenin beyaz üzümleri “Marsanne”, “Rousanne”dan üretilen zarif beyaz şarapları ve dünyanın en değerli kırmızı şarapları arasında yer alan, bölgenin büyük potansiyelli “Syrah” şaraplarını  tattı..Ben de, konuklara bu değerli şarapları ve bölgenin özelliklerini aktarmaya çalıştım..

Kuzey Rhone’un Büyük Şarapları..

Fransa Rhone vadisi önemli şarapların üretildiği bir bölge..Granitçe zengin, ılıman Akdeniz iklimi ile karasal iklimin kesiştiği topraklarda, Fransa’nın ve dünyanın önemli şarapları üretiliyor.  Beyaz üzüm çeşitleri ;“Marsanne”, “Rousanne” ve “Viognier” bölge şaraplarına hem yapı, hem de zerafet katıyor. Dünyanın asil üzüm çeşitleri arasında yer alan “Syrah” ise; baharat aromaları ve meyve aromalarının bir arada yer aldığı kompleks şaraplara veriyor.. Tadıma konu olan Fransa’nın “Lyon” şehrine 70 km uzaklıktaki “Hermitage”, “Rhone”un en önemli alt bölgelerinden..Eğer üst düzey “Hermitage”ları denemek isterseniz ”La Chapelle” , “Paul Jaboulet” ve “La Chave”ın önemli üreticiler olduğunu belirtmeliyiz.

Neler Tadıldı..

Değerli okuyucularımla, bu önemli şarapları da paylaşmak isterim.. Her ne kadar bazıları 250 Euro gibi ciddi fiyatlara ulaşsa da, gençken alınırsa iyi bir yatırım olarak da değerlendirilebilinecek düzeyde şaraplar.. Kuşkusuz doğru yılları almak kaydıyla.. Örneğin 2009 ve 2011 iyi yıllar..İleride mutlaka değer kazanacaklar..
           Beyazlar
-          Paul Jaboulet Ainé-Le Chevailer de Sterimberg 2010
-          Guigal-Ex Voto Blanc- 2009
-          Chapoutier-Le Meal Blanc 2007
-          Chave-Hermitage Blanc 2005
Kırmızılar
-          Chapoutier-L’Hermitage Rouge 2009
-          Paul Jaboulet Ainé-La Chapelle Rouge 2009
-          Chapoutier-Le Pavillon Rouge 2007
-          Guigal-Ermitage Ex-Voto Rouge 2006

Kavaklıdere Şaraplarından 80 Yıllık Votka…
Türkiye’nin dev şarap üreticisi “Kavaklıdere Şarapları” bu kez ABD’de en çok satılan votka olan “Stolichnaya”yı Türkiye’ye getirdi. Yönetim kurulu üyesi Murat Başman, artık Türkiye’de gastronomi kültürünün geliştiğini ve tüketicinin farklı tatları aradığını belirtiyor.. 1938 yılından beri üretilen ”Stolichnaya” 162 ülkede votka satışında ilk üç sırada yer alıyor.. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder