Ankara’da
Şarap Tadımı
Ankara Hilton’da geçen
hafta “Ankara Şarap Kulübü”nün düzenlediği tadımda Anadolu şaraplarından oluşan bir grup
şarabı üyelerle birlikte tattık..
Tadımda, bence iki önemli şarap ön plana çıktı: bu yıl Istanbul’da
düzenlediğimiz Genç Türk Şarapları yarışmasında altın madalya alan “2010
Prrodom Petit Verdot” ve “Kavaklıdere Pendore Syrah 2009” ..Son yıllarda
beğendiğim iki önemli kırmızı şarap.. Zaten üyelerin büyük kısmının beğenisini
kazandılar..“Petit Verdot”, Fransa/Bordeaux bölgesinin önemli kırmızı şarap
harmanın küçük partneri.. Ancak, bizim Aydın bağlarında üzüm sevdiği iklimi
bulmuş.. Bundan sonra da başarılı örneklerle gelecek.. Kavaklıdere “Pendore
Syrah 2009” ise hala kendini koruyor..Siyah kiraz, tütün ve bahart aromalarıyla
keyif veriyor...Aslında, tadımda yer alan kırmızı meyve aromalarının ön burunda
algılandığı “Vinkara 2009 Kalecik
Karası” da önemli şarap.. Ancak, “Kalecik Karası”nı iyi değerlendirmek için
yapısını tanımak gerekiyor..
Rafine’de
Lagos Buğulama..
Geçen hafta Ankara’nın
Gaziosmanpaşa-Iran caddesindeki gözde restoranlarından “Rafine Restaurant”da
arkadaşımla keyifli bir yemek yedik..Mönüsünü son yıllarda hızla geliştiren “Rafine”
“Faroz Usulü Lagos Buğulama” ile özel bir lezzet sunuyor.. Trabzon’dan gelen
tereyağ ile hazırlanan Lagos Buğulama balıkseverler için mutlaka denemesi
gereken bir lezzet.Tereyağ dozunda kullanılmış.. Biber ve soğan öldürülerek
doğru kullanılmış.. Hafif ama lezzetli..Yanında denediğim kırmızı meyve
aromaları yanında baharat aromaları da sunan “Kavaklıdere Vinart Kalecik-Syrah
2010” ile başarılı bir uyum gösteriyor.. Ancak, belki bir Roze şarapla da
denenebilir.. “Rafine Restaurant”nın sunumu başarılı, örtüler temiz, servis
elemanları güler yüzlü, mekanı ferah.. Orta Avrupa restoranlarının havasını
taşıyor.. Ankara artık iyi restoranları hak ediyor.. Ancak, geniş yemek
yelpazesi sunsa da, “Rafine”nin şarap mönüsü üzerinde biraz daha çalışılmalı..Mutlaka
mönüyü dikkate alarak zenginleştirilmeli.. Farklı bir tercih olarak da
“keşkekli, portakallı, fırında kuzu incik”de denenebilir..Tabii yanında,
bulabilirseniz iyi bir “Pinot Noir”la.. Ancak, yoksa “Kalecik Karası”da uyum
sağlar..
Bordeaux’da
2009 Büyük Yıl..
Dünyanın en önemli
şarap yazarlarından Robert Parker “Wine Advocate” dergisinin son sayısında
önemli bir iddiada bulunarak; “Bordeaux’da 2009 yılının, yine bu bölgede çok
büyük bir yıl olarak kabul edilen 1982 yılından sonra tattığı en büyük yıl
olduğunu belirtiyor..”Bordeaux” ve dünya şaraplarının fiyatlarının belirlenmesinde
önemli etkiye sahip olan “Parker”ın bu açıklaması kuşkusuz 2009 yılı
şaraplarının fiyatlarını artıracak.. Eğer şaraba yatırım yapmayı düşünüyorsanız
2009’un iyi şatolarından kavınıza atmanızı öneririm.. Aksi halde, birkaç yıl
içinde el yakacak.. Bu arada, 2000 ve 2005 yıllarının da çok iyi yıllar
olduğunu belirtmeliyim.. Ancak, “Parker”ın özellikle “Graves” ve “Médoc” gibi
alt bölgelerde yüksek alkole ulaşan 2009 yılı şaraplarının 6-7 yıl içinde
içilebilir hale gelip, bazılarının 50 yıla uzanabileceği iddiasını biraz
tereddütle karşılıyorum.. Bence, biraz abartılı.. Diğer yandan, benim de çok
iyi tanıyıp, saygı duyduğum “Bordeaux Universitesi Şarap Fakültesi” öğretim
üyelerinden Prof.Dr. Denis Dubourdieu “Bordeaux”da büyük yılı şu özellikleriyle
tanımlıyor : (1) Haziran başında erken çiçeklenme, (2) meyve oluşumunun üniform
ve sağlıklı olması için göreceli olarak, sıcak, güneşli, kuru iklim (3)
üzümlerin renk alma döneminin (ben düşme) erken olması, (4) Ağustos ve Eylülde
ılık bir hava ve yeterli yağış, (5) Ekim ve Kasım’ın ılık, ancak yağışsız
geçmesi… Anlaşılacağı gibi “büyük yıl” zor iş.. Tanrıya yakarmaktan başka
yapacak fazla bir şey yok..
Istanbul’da
Fransız Şirketleri Türk Şarap Üreticileriyle Buluştu..
İstanbul Fransa
Başkolonsluğu himayesinde UBIFRANCE (Fransa Ticaret Müşavirliği Ekonomik
Misyonu) Türk şarap sektörüne katkı sağlayan önemli bir aktivite yaparak,
Fransız şarap malzemesi üreten şirketlerle üreticilerimizi buluşturdu … Ben de
konuklara Türk Şarap Sektörü üzerine kısa bir sunum yaptım.. Arkadaşım, Türk
dostu Başkonsolos Hervé Magro’nun himayesinde gerçekleşen bu buluşma, gelişen
şarapçılığımıza katkı sağladı, ilişkilerimizi güçlendirdi.. Üreticilerimiz
Fransa’nın önemli mantar, fıçı, şişe,
tank üreticileriyle tanıştılar, yeni ilşkiler kurdular..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder